top of page

Ben'e Açık Mektup

Sevgili ben,

Geçen hafta, sevdiğin bir arkadaşının şaka yollu “bırak artık kuş, böcek hakkında yazılar yazmayı, kime ne faydası var” diyerek Linkedin’deki paylaşımlarını tiye aldığını, ve bunu sanki sana biraz da ayar vermek için yaptığını hissettiğini,

Bugün de başka bir arkadaşının sana, kariyerinde belli bir yere gelmiş birinin böyle şeyler yapmaya nasıl cesaret bulduğunu sorduğunu,

Senin de bundan rahatsızlık duyduğunu biliyorum. Bu rahatsızlığın sende yarattığı kafa karışıklığını da çok iyi anlıyorum...

Bir yanda, hayatlarına dokunduğun için sana teşekkürlerini sunan hiç tanımadığın birçok insan, diğer yanda ise seni çok iyi tanıdığını düşündüğün ama yaptığın işlere anlam vermekte zorlanan iki sevdiğin arkadaşının seni rahatsız hissettiren yorumları var.

Şimdi, ilk önce şu konuda bir anlaşalım, bana Alter ego de, üst benlik de, id de, ne dersen de, istersen Yunus Emre'yi oku…. benden içeri ben de...

Ben istediğim zaman işime geldiği gibi düşünebilirim, istersem seni yönlendirebilirim de. Belki de şu an tam da bunu yapıyorumdur, kim bilir?

O yüzden beni dinleyip dinlememek sana kalmış.

Şimdi eğer anlaştıysak, ben, şu an yaptığını aynen yapmaya devam etmeni tavsiye edeceğim. Ama bunu kendi hayatının anlam ve amacını derinden sorgulayarak yapmalısın. Bunu tam olarak yaptığını söyleyemeyeceğim.

Sen, hayatını bütün topluma adayabilecek bilgi ve tecrübeye erişmiş biri değilsin. Tabi ki bildiğin konuların etrafında dolaştığın sürece bir sorun yok. O zaman toplumun belirli bir kesiminin bundan fayda sağlayacağı kuşkusuz. Bu şekilde kendini istesen de küçük düşüremezsin. Bilgine ve tecrübene ilgi duyan, seni sürekli yazmaya teşvik eden, sana oturup son iki senede kitap yazdırtan, ücretsiz eğitimler verdirten insanlar var bunu biliyorum. Onlara hitap ediyorsun sen. Onların da senden fayda sağladığı kuşkusuz.

Sen, daha “leb demeden leblebiyi anlayan” insanlara hitap etmiyorsun ki, onlar bırak istediği gibi konuşsunlar. Yaptığın işleri küçümseyen insanların seni takip etmeyi bırakması için tasarlanmış bir düğme de var zaten.

Sen yaşadığın sürece toplum için elinden geleni yap da, tek derdin bu konuda rahatsız hissetmek olsun. Hem yapmasan ne olacak? En fazla bazı insanların gözünde küçük düşmemiş olacaksın. Ama o zaman da hayatlarına dokunduğunu dile getiren bir çok insanın kalbinde yüreğinde ayrıcalıklı bir yerin de olmayacak. Bu arada biliyorsun bu da belli bir süre için, çünkü unutacaklar seni. En azından sen böyle düşünüyorsun. Eee bırak da ne düşündüğünü bileyim. Senin şu unutulma korkun gerçekten komik, nedenini bilmiyorum, bunu ben'le değil git bir psikologla konuş, bana bu duygu hiç işlemiyor, bilirsin.

Fazlasıyla çok işi bir arada yürüttüğün için, iş ve özel hayat dengelerini bozduğuna da söyleyeyim…

Bence bu konuda kendine biraz fazla yükleniyorsun. Öldüğün zaman tamamen kullanılıp tüketilmiş olmak gibi bir misyon edinme derim. Sen George Bernard Shaw falan değilsin. Ancak cürmün kadar yer yakarsın. Belki de arkadaşların senin böyle bir role soyunduğunu hissetmiş ya da bunu onlara sen hissettirmiş olabilirsin, burada senin egon konuşuyor, bilirim yaparsın sen bazen.

Kendine rol model olarak aldığın kişi meşaleyi elinde tutarak gelecekteki nesillere ışık tutma misyonunu edinmiş biri… onunla karşılaştırıldığında, senin elinde ışığı zayıf, üfleseler sönüverecek bir mum var.

Ne kadar çok çalışırsan çalış o mumun bir meşale gibi parlak alevlerle yanmasını sağlayamazsın. O yüzden beni şişirip durma, ben patlarsam sen de patlarsın.

Komik, bazen unutuyorsun ben de burdayım, senin içini görüyorum… Bugün hiç üşenmeden hesabındaki eski mesajlara girdin, seni daha çok yazmaya, daha faydalı işler yapmaya teşvik eden o yorumları okudun, içten içe böbürlenmiş de olabilirsin, algılamadım sanma sakın…

Tamam, belki de bunu bir karar verme ihtiyacı duyduğun için yapmış olabilirsin, şaşkınsın biliyorum, o kadar da üstüne gelmeyeyim şimdi senin.

Hatta ben artık susayım yoruldum, istersen biraz sen konuş…

Sevgilerimle, M.

--------------------

Sevgili GrowthTarget ailem,

Hazır direksiyona ben geçmişken, bilmenizi isterim ki;

Bilgi ve tecrübelerimizi karşılık beklemeden birbirimizle paylaşmak benim için gerçekten büyük bir ayrıcalık.

Benden şu an kişisel gelişim ve farkındalık eğitimi alan arkadaşlardan biri iseniz ve şu an bu yazıyı okuyorsanız ne mutlu bana ki yollarımız kesişmiş. Yakında programda ilerlemenizi takip edebilmek için bir canlı yayın yapacağım, tarihini program içerisinden size bildireceğim.

Kendi yolunuzdan yürümeye, hedeflerinizi bir bir gerçekleştirmeye devam! İhtiyacınız olduğunuzda bana nasıl ulaşacağınızı biliyorsunuz.

Sizi motive etmek amacıyla burada yüzlerce yazı yazmışımdır, tecrübelerimden örnekler vererek, batırdığım çıkardığım işlere kadar her bilgimi paylaşmaya çalışırım. Arada sizi biraz rahatsız etmiş olsam da faydası oluyor sanıyorum zira sizlerden gelen binlerce mesaj hala o yazıların altında durur. (Ve arada girip baktığım da doğrudur...)

Şimdiye kadar benim ya da benim, herhangi bir hatam olduysa, veya sürç-i lisan ettiysem de affola.

Ayrıca, beni bazı arkadaşlarımın gözünde rahatsız hissettirdiğiniz için size sonsuz teşekkür ederim...

Tekrar bir araya gelene kadar, kendinize çok iyi bakın.

Sevgilerimle,

Harun

12 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page