Robert, Richard, Harun...
Kariyerim boyunca, yurt dışında adımı kolayca okuyamayan ve ondan daha başarılı ya da kıdemli olduğum için rahatsız, koltuğuma hemen talip insanlarla çalıştım.
Bu çok enerjimi aldı, yine de çizgimi hiç bozmadım, hep çok çalıştım ve hakedene hakkını vermek için elimden geleni yaptım.
İş yerinde böyle hasetlik yapan, arkadan türlü iş çeviren arkadaşlara şunu söylemek isterim;
Senin dünyada bir eşin benzerin daha yok.
Bu eşsiz benliğinin şerefine, seni sen yapan özellikleri kabul edip, kendini başkalarıyla kıyaslamayı bırakmaya ne dersin?
Kendi ilerlemenin sorumluluğunu almak yerine, kendini diğerleri ile kıyaslamak,
yetersiz olduğunu hissetmene sebep oluyor.
Evet doğamız gereği hepimiz kendimizi başkalarıyla karşılaştırıyoruz,
ama ölçüyü kaçırdığında iş senin için bambaşka bir yere gidiyor.
Oysa;
Kendini olduğun gibi kabul edebilir,
yalnız sahip olduğun yetenekleri ve nitelikleri takdir ederek, diğer insanların yeteneklerine daha az odaklanabilirsin.
Özgünlüğünün farkına varıp değer verdiğinde, kendin için en iyisini ortaya çıkaracak,
böylece kendini anlamsız karşılaştırmalarla meşgul etmeyip yaşamına; daha mutlu,
daha kendinle bütün bir şekilde devam edebileceksin.
Ve ne kadar özel olduğunu görüp, kendini daha çok seveceksin.
ความคิดเห็น