top of page

Derya’ya Açık Mektup

Güncelleme tarihi: 14 Tem 2023

Sevgili Derya,

Mektuplarına hızlıca geri dönüş yapamadım yoğunluktan, umarım beni hemen sorumsuz biri olarak görmez ve meşguliyetimi anlayışla karşılarsın.

Son mektubunda, memleket hasretine yenik düştüğün sorduğun sorulardan açıkça belli oluyor.

Peki öyleyse, ben de naçizane gurbet tecrübelerimi paylaşayım seninle…


Mektubunda;

Dönmek, onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek mümkün mü, diye sormuşsun…

Neden mümkün olmasın ki?

Yenilmek değil ki dönmek, giderken kimi yenmiştin ki…?

Gitmek de mümkün, dönmek de… Giden insanla dönen insan aynı olmuyor sadece…

Dönüyorsan eğer, gittiğin yerde kurduğun yapboz hayatı yeniden parçalara ayırıp bavullarına doldurursun, yapbozun en önemli parçası olan kendini (ve belki aileni) de alır yeniden yollara düşersin. O parçaları gittiğin yerde tekrar birleştireceksindir artık. Yollarda ne kadarı kaybolacaktır o parçaların, gideceğin yerde yapbozun kendisi ne kadar değişecektir bilemezsin. Elinden geldiğince parçaları bir arada tutmaya çalışarak dönersin ki, kalan parçalar ve eksilenlerin yerine koyacağın yeni parçalarla kendine (ve belki ailene) tekrar anlamlı bir resim çıkarabilesin. Yanlış anlama sakın, eksilmek değildir dönmek.

Dönmek, bir parçanı yolda bırakırken—belki toplamak üzere ileride—, başka parçalarını da bulabilmektir gittiğin yerde.

Ve aslında eksilmediğini, tam tersine fazlalaştığını, genişlediğini, büyüdüğünü görebilmektir döndüğünde.

Ve dönmek, geriye de değildir… Döndüğün yer senin için artık geri değildir çünkü. Geri, sen onun içinde değilken değişmiştir. Bir zamanlar bir parçası olduğun hayat senin gitmenle oluşan boşluğu çoktan doldurmuştur. Yokluğundan oluşan o boşluk çok değerli değildir geride kalan hayat için. Hayat bir uyumdur, sana geri döndüğünde tekrar yer açar mı, seni dışlar mı gitmeden bilemezsin...

Bu hayatla senin aranda kuracağın ilişkiye ve o yolculukta senin ne kadar değiştiğine, ne kadar dönüştüğüne bağlı senin anlayacağın...

Neresi sıla bize, neresi gurbet, diye sormuşsun…

Mekanı belirleyen, insanoğlunun çizdiği sınırlar değildir. Bilmelisin ki asıl “dil” senin mekanın; zira her dilin dünya görüşü ve düşünce tarzı farklı.

Bugün konuştuğun en az bir dil, ana dilin gibi olsa; farklı düşünce tarzlarına daha geniş bir yelpazeden bakabilir, farklı kültürlere kolayca adapte olabilir, bir değil iki insan olabilirsin. O zaman oluyor sana “her yer memleket”.

Yollar bize memleket”, derken sen, kastettiğim tam da bu aslında.

Doğru kelimeyi sen bulmuşsun. Çünkü özlem var hep sonunda…

Sen de;

Rakılı akşamları, gün batımlarını,

Çocuk gibi ağlayan yaz sarhoşlarını,

Üstünden geçen gökkuşağını,

Sevdalı bulutları, uçan halıları, ipek yollarını,

Eski arkadaşlıklarını, aşklarını hatırlıyor ve özlemle anıyor olmalısın ki, bana yazmışsın...

Biz seninle aynı yolun insanıyız. Hiç gitmesek, nasıl yaşayacağız tekrar kavuşmayı?

Uzak değil dünyanın kapıları, diye de eklemişsin...

Varsın uzak olsun…

Olmamış yaşamlar, eksik yarınlar olmasın yeter...

Ne demek istediğimi en iyi sen anlarsın.

Yukarıda bahsettiğim bütün zorluklarla başa çıkabilir belki insan. Ama eksik yaşamak bir ömrü? Eksikliğini hissetmek diğer yarının? Yaşanabilecek bütün zorluklardan daha zor olmalı…

Bazen gider insan, sadece geriye dönebilmek için...

Gidişini kesin bir gidiş olarak düşünmediğinde, dönüşün de kesin bir dönüş olmuyor… Kesin dönüş diye bir şeyin artık günümüzde var olmadığını çoktan kavramışsındır sen.

Kemal Sunal filmlerinde kafasında tüylü şapkası, altında Mercedes’i ile Almanya’dan köyüne dönen insan tiplemesi günümüz insanı için, artık çok sığ bir dünya görüşünü betimliyor.

Kendini bir dünya vatandaşı gibi düşündüğünde, devletlerin ya da çevrenin sana koyduğu sınırlar da ortadan kalkıyor.

Aynı düşünce tarzıyla, kendi ülkesinde başka bir şehire taşınanlar, yurtdışına gidenler, gidersem dönmem diyenler, gidip de dönenler, tekrar gitmeyi düşünenler, gitmeyi hiç düşünmeyenler de... onlar için çizilmiş bu sınırların içinde yaşamak zorunda değiller artık.

Zorunda değil derken, bu da gitmek veya dönmek isteyen insanın cesaretine kalmış.

Yani sana Derya, yollarda görüşmek üzere

Sevgilerimle,

M.

5 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page